Burçlara ve Fallara Neden İnanırız?

Eminim ki çoğunuz uyuma pozisyonunuzun, en sevdiğiniz rengin, doğduğunuz günün (astroloji ve burçlar) sizin karakterinizi belirlediğini ve bu tarz şeylere bakarak sizin kişiliğinizi anlattığını iddia eden postları görmüşsünüzdür. Ne kadar çok insanın bu tarz testlere inandığını bilseniz gerçekten şaşırabilirsiniz (hatta belki siz de inananlardansınız?). Üstelik bu testlerden bazıları kelimenin tam anlamıyla zırvalıklarla doluyken! Ben özellikle “psikologların keşfettiğine göre” diye başlayan kısmını rahatsız edici buluyorum çünkü insanlar genellikle bilim insanlarınca kanıtlanmış olduğu iddia edilen her şeye inanma eğiliminde olurlar.

Eğer bu “testler” düzmeceyse; neden insanlar bunlara inanıyor? Neden bu testler ve sonuçları aslında işe yaramasalar bile insanlar işe yaradıklarına ikna oluyorlar? Cevap basit: Forer (Barnum) Etkisi.

 Barnum (Forer) Etkisi Nedir?

Basitçe açıklarsak Barnum etkisi; insanların kişilikleriyle ilgili açıklamaları (aynı açıklama hemen hemen herkes için geçerli bile olsa) doğru sayma eğilimidir.

1949’da Bertram R. Forer the Journal of Abnormal and Social Psychology’de bu fenomenlerin nasıl işlediğini tanımladığı bir çalışma yayımladı. Çalışmada, Forer 39 öğrencisine (kendisinin hazırladığı) bir karakter analizi testi verdi. Bir hafta sonra öğrencilerine “karakter tahlil taslaklarını” verdi ve taslakları birbirlerine göstermekten kaçınmaları söyledi. Forer bunun gerekli olduğunu, hiçbir öğrencinin bir diğerinin taslağına ulaşmaması gerektiğini çünkü bütün taslaklarının aslında aynı olduğu belirtiyor. Bu taslaklar aşağıdaki önermeleri içeriyordu:

  1. Diğer insanların sizi beğenmesi ve takdir etmesi için büyük bir ihtiyaç duyuyorsunuz.
  2. Kendinize karşı eleştirel olma eğilimindesiniz.
  3. Avantajınıza çeviremediğiniz kullanılmamış ciddi bir kapasiteye sahipsiniz.
  4. Kişiliğinizin birtakım zayıf tarafları olsa da genelde bunları telafi edebiliyorsunuz.
  5. Cinsel uyumunuz size sorun çıkarabiliyor.
  6. Dışarıdan disiplinli ve irade gücü yüksek gözükseniz de içinizde huzursuz ve güvensiz olmaya yatkınsınız.
  7. Bazen doğru şeyi yapıp yapmadığınıza ya da doğru kararı verip vermediğinize dair ciddi şüpheleriniz oluyor.
  8. Belli sayıda değişiklik ve çeşitliliği tercih ediyorsunuz ve kısıtlamalarla ve limitlerle sınırlandırıldığınız zaman memnuniyetsiz oluyorsunuz.
  9. Bağımsız bir düşünme şekliniz olmasıyla gurur duyuyor ve tatmin edici bir kanıt olmadığı sürece başkalarının söylediklerini kabul etmiyorsunuz.
  10. Başkalarına karşı kendinizi çok açıp onlarla fazla samimi olmayı akılsızca buluyorsunuz.
  11. Bazı zamanlar dışadönük, sosyal-girişken ve dost canlısıyken diğer zamanlar içedönük, temkinli ve mesafelisiniz.
  12. Bazı arzularınız oldukça gerçekdışı olmaya müsait.
  13. Emniyet (güvende olma) hayattaki en büyük amaçlarınızdan biri.

Bu önermeler biraz sizi anlatıyormuş gibi gelmeye başladı mı? Bunun sebebi buradaki beyanların genel olarak her birimiz için hayatın belli veya farklı bir noktasında geçerli olması. Testin sonucuna da bakınca; Forer’ın öğrencilerinin bu taslağın karakterlerini temsil ettiğini doğrulama oranlarının çok yüksek çıktığını görüyoruz. Bu karakter taslağının doğruluğunu 0’dan 5’e (0 uymayan ve 5 de kesinlikle doğru olmak üzere) puanlamaları istendiğinde öğrencilerin çoğu, herkes aynı taslağa sahip olmasına rağmen 4 ve 5 puan olarak oylamıştır.

Yani aslında doğru veya kesin olan testler, fallar, kişilik analizleri ya da burçlar değil; inanma eğilimine sahip olan biziz!

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.